H1-B, Amerika’da özellikle teknoloji şirketleri ve bazı federal kurumlara, yurtdışından üniversite mezunlarını istihdam etme imkanı veren bir vize türü.
Haliyle ülkenin teknoloji üssü Silikon Vadisi için olmazsa olmaz bir vize. Amerikanın Sesi haber kanalının görüştüğü Türk girişimci Eren Bali de Silikon Vadisi’nin başarılı yatırımcılarından.
Ortağı Oktay Çağlar’la kurduğu online eğitim sitesi Udemy’yle milyonlarca dolara hükmetse de bu, Amerikan vizesi olmadan ilerlemeleri mümkün değildi. Süreçleri 2006’da başladı.
Bali bu dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Nispeten yeni mezun olmuştum, o yüzden bir vizesi ile başladım sonra H1B’ye geçiş yaptım. Burada özellikle bir çok mühendis bu tür vize kategorisinde geliyor. H1B vizesi. Aslında zaten mezun olmuş tecrübeli bir mühendistim, stajyer kategorisine çok da net girmiyordum. Bir de staj vizesini yaparken de H1B’ye geçiş yapmayacağına dair bir sözde bulunuyorsun.”
Ama bu geçiş 2008’de patlak veren ekonomik krizle mümkün olmuş ve Udemy’yi kurmadan önce çalıştıkları Amerikan firmasında süreci hızlandırabilmişler:
“Tabi en büyük şansımız şu oldu orada. 2009 yılında ABD’de büyük bir kriz patladı. Silikon Vadisi’ndeki şirketlerin çok büyük bir kısmı kapandı ya da insan çıkarmaya başladılar. O arada H1 başvuruları 200-300 bin rakamlarından 10 bin 20 bine kadar düştü. Dolayısıyla o sene biz hiçbir kura almadan çalışma vizesi almayı başardık. Dolayısıyla ondan sonra Udemy’yi burada kurduğumuzda bir sürü mühendisimizi ABD’ye taşıdık. Krizden sonraki 4 sene kolaydı iyi bir mühendis getirmek Amerika’ya ama tabi ekonomi toparlayınca zorlaştı.”
H1-B vizesinin kotası yıllık 85 bin kişi, her yıl dünyanın dört bir yanından başvuranların sayısıysa 200 binin üstünde. Bu vizeyi almak, birkaç yıl sürebilecek kadar zahmetli.
Bali bu süreci şöyle anlatıyor: “Bir şirket kurup vizeni her şeyini ayarlamak en az 3 -5 sene sürüyor belki. Yasalar çok yardımcı olmuyor, tam tersi maksimum derecede sorun çıkarıyorlar. Ancak çok ısrarla, kararlı bir şekilde devam edersen bunu tamamlayabiliyorsun. Vizelerimizi hallettik, Udemy için de yatırımımız aldık. Her şey çok iyi gidiyordu. Benim vize başvurum kabul oldu, resmi olarak başlayabildim ama (ortağım) Oktay’ın vizesini reddetti Amerikan hükümeti. Udemy’ye transfer ederken problem çıkardılar, Oktay Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Bu da bize çok büyük darbe vurdu şirket olarak. O yüzden Türkiye’de bir mühendislik ekibi geliştirmeye başladık. Oktay o ekibi yönetmeye başladı. Birkaç sene sürdü Oktay’ı tekrar Amerika’ya getirebilmemiz.”
Amerikan teknoloji firmaları bir yandan Amerikan vatandaşları için mesleki eğitim programları oluşturulmasını isterken, bir yandan da Trump yönetiminin yıllık kotayı arttırmasını umuyor. Eren Bali de bu fikrin destekçisi:
“ABD’de ekonomi ne kadar iyi durumdaysa, o kadar yurtdışından daha çok insan getirme ihtiyacı hissediyor insanlar. Özellikle Silikon Vadisi’ne getirilen bu elit mühendisler, vadinin can damarı. Toplam mühendislerin yüzde birini bile oluşturmayan bu insan grubunu getiremezsen sürekli bir şekilde, o zaman buradaki şirketlerin fazla bir rekabet şansı kalmıyor. Onları da yasal prosedürlere uygun getirmek istersen sıkıntı çıkarıyor. Özellikle ekonomi iyi olduğu zaman çok başvuru oluyor ama kotalar olduğu için de bir yerden sonra kuraya kalıyor insanlar. Bunun dışında, şu anda birini getirmek istesen bir sonraki seneye kalıyor. Ciddi bir zaman kaybı var. Daha kötüsü aslında, bu iyi eğitimli insanların çoğunun eşleri de iyi eğitimli insanlar oluyor ve H1B kurallarında eşlerin kesinlikle çalışma izni olmuyor.”
Genç girişimci zaman kaybının önüne geçmek ve en iyi beyinleri bulmak için de ayrıca çaba gösteriyor:
“Çok elit bir mühendis grubuna ihtiyaç var Silikon Vadisi’ndeki şirketler için. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden öğrencileri daha birinci sınıftayken takip etmeye başlıyoruz. Udemy’de bunu 5-6 sene çok ciddi biçimde yaptık. İkinci sınıfta bunlara staj imkanı veriyorduk. Paralı staj ile diğer opsiyonlardan çok daha cazip hale getirdik. Üçüncü sınıfta genelde yurtdışına çıkarıyoruz, orada bir ofiste çalıştırıyoruz. Böylece değişik bir deneyim de kazanıyorlar ve mezun olur olmaz bu insanlar genelde Udemy’den başka hiçbir şirkete geçmeyi düşünmüyorlardı. Şu anda uluslararası şirket kategorisinde olduğumuz için L1 gibi daha pratik opsiyonlar var. L1, şirketlerin uluslararası ofisleri arasında özellikle mülteci konumundaki insanları taşıyabilmek için kotası olan bir vize türü. Bir avantajı da tabi eşlerin de çalışabiliyor olması. Dolayısıyla bazılarına H1B yapıyoruz, bazen yeni mezun varsa staj vizeleri ile getiriyoruz. Bazılarına doğrudan green card’a başvuruyoruz.”
Eren Bali’nin Silikon Vadisi’nde çalışmakla ilgili çarpıcı bir tespiti de var:
“Silikon Vadisi teknolojinin merkezi, amaç ABD’ye gelmek değildi amaç Silikon Vadisi’ne gelmekti bizim için. Dolayısıyla ne kadar zor olursa olsun insanlar buna çaba gösteriyorlar. Ama bu işi daha da zorlaştırırlarsa insanlar alternatif bir yer bakacaklar. Kanada, Almanya, Şili bu ülkelerin hepsi Silikon Vadisi’ne gelen mühendisleri kendilerine çekmek için çaba gösteriyorlar. Şu anda Silikon Vadisi’nde otoyol üzerinde çok sayıda dev afişler var. ‘ABD’deki vize problemlerinden sıkıldınız mı, Kanada’ya gelin’ diye.”
ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre sadece bilgisayar yazılımı dalında 2020‘ye kadar bir milyon 400 bin eleman gerekiyor.
Ve eğer Trump yönetimi çalışma vizelerini zorlaştırırken, bu gereksinimi dolduracak nitelikli işgücünü yaratamazsa, uzun vadede Amerikan ekonomisini zor günler bekliyor.