Avrupa’da etnik ayrımcılık ve Avrupa’da dinsel ayrımcılık ile ilgili makalemiz alttadır.
Meydana getirilen araştırmaya nazaran, AB’de yaşayan Türklerin etnik köken ve dinlerinden dolayı en oldukça ayrımcılığa maruz kaldıkları ülke Hollanda. Hollanda’yı sırasıyla Avusturya, Belçika ve Almanya takip ediyor.
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA), AB’nin insanların temel hakları üstüne uzmanlık merkezidir. AB’nin hizmet almış olduğu bağımsız ajanslarından biridir. FRA, AB ve üye ülkelerin kurumlarına uzman tavsiyesinde bulunmaktadır. Ajans, AB’de yaşayan insanların temel haklarının korunmasına yönelik araştırmalar ile tavsiyelerde bulunmaktadır.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan FRA, ikinci AB Azınlıklar ve Ayrımcılık Anketi’ni yayımladı. FRA’dan meydana getirilen yazılı açıklamada, AB üyesi ülkelerde yaşamını sürdüren azınlıklara yönelik ayrımcılık, hoşgörüsüzlük ve nefret söyleminin artarak devam etmiş olduğu vurgulanırken, bu durumun AB bünyesinde yaşayan azınlıkları bulundukları topluluklardan uzaklaştırarak, ötekileştirdiğine yer verildi.
Açıklamada, azınlıklara yönelik ayrımcılık, nefret ve hoşgörüsüzlüğün artmasına karşın, AB’de yaşayan azınlıkların bulundukları ülkelere bağlılıkları ve söz mevzusu ülkelerin kurumlarına yönelik güvenlerinin sürdüğü kaydedildi.
AB’de yaşayan Türklerin etnik köken ve dinlerinden dolayı ayrımcılığa maruz kaldıklarına dikkat çekilen ankette, etnik kökenden dolayı en fazla yüzde 41 ile Hollanda’da, dini inançtan dolayı ise gene yüzde 27 ile bu ülkede ayrımcılığa maruz kaldıkları açıklandı.
Türklerin, Hollanda’nın peşinden sırasıyla ayrımcılığa maruz kalmış olduğu ülkelerin başlangıcında Avusturya, Belçika ve Almanya’nın geldiği kaydedilirken, Türk hanımefendilerin bilhassa dini inançlarından dolayı erkeklere oranla iki kat daha çok ayrımcılığa maruz kaldıklarının altı çizildi. Ayrımcılık, rahatsızlık ve saldırıya maruz kalanların büyük bir kısmının yaşadıkları ülke ve kurumlarına güvenmediği kaydedilen açıklamada, AB üyesi ülkelerin söz mevzusu sorunların çözümü için daha caydırıcı ceza ve yaptırımları hayata geçirmesi gerektiği uyarısında bulunulmuş oldu.
Avrupa’da ayrımcılık
Son beş yılda azınlıklara yönelik ayrımcılık, hoşgörüsüzlükle nefret kabahat ve söylemlerinin araştırılmış olduğu ankette, etnik kökenden dolayı ayrımcılığa uğrayanların yüzde 88’i, nefret söylemi sebebiyle tacize maruz kalanların yüzde 90’ı ve aynı nedenden saldırıya uğrayanların yüzde 72’sinin herhangi bir kuruma şikayette bulunmadığına yer verildi.
Buna nazaran, çeşitli nedenlerle saldırıya maruz kalan kişilere ulaşılması ve hukuki kurumlar, güvenlik güçleri ve mevzuya ilişkin sivil cemiyet kuruluşlarına şikayette bulunmaları için teşvik edici çalışmaların yapılması icap ettiğinin altı çizildi.
Ankete katılanların yüzde 38’nin son beş yıl içinde ayrımcılığa maruz kalmış olduğu belirtilirken, Şimal Afrika ülkelerine mensup kişilerin yüzde 45’le en oldukça ayrımcılığa maruz kalan kesim olduğu vurgulandı. Yüzde 41 ile Romanların
ikinci sırada, Sahraaltı Afrika ülkelerinden gelen azınlıkların yüzde 39 ile üçüncü sırada yer almış olduğu aktarılırken, bu kişilerin yüzde 29 ile en oldukça çalışmış oldukları yerlerde ayrımcılığa maruz kaldıkları açıklandı.
AB üyesi ülkelerdeki azınlıkların ikinci kuşağa ilişkin kişilerin yüzde 31’inin son bir yılda nefret söylemi sebebiyle rahatsızlık edilmiş olduğu, bu kişilerin yüzde 50’sinin günde 6 kez nefret söylemiyle rahatsız edilmiş olduğu vurgulandı.
AB bünyesindeki azınlıkların bulundukları ülke vatandaşlarına oranla oldukça büyük bir kısmının ortaokul mezunu olmadığı, bundan dolayı iş sahasında ciddi problemler yaşadıkları değerlendirmesinde bulunulmuş oldu.
Meydana getirilen ankette ortaya çıkan sonuçlar aslen Türklere hiçte yabancı gelmiyor. Bilinmiş olduğu suretiyle Mart 2017 de Hollanda Türk Bakan’ın Konsolosluğu’na girmesine izin vermemiş, peşinden binlerce gurbetçi sokaklara dökülerek polis ile karşı karşıya kalmıştı.