Almanya Gezilecek Bölgeler Sıralaması
1871 yıllarında ulusal birliğini tamamlamış olan Almanya, 16 federal alt bölgesi ile her yıl pek fazlaca turisti ağırlıyor. Müzik, tiyatro ve felsefe benzer biçimde sanat dalları alanında Avrupa medeniyetine büyük katkılar icra eden çağdaş ülkeye uçuşunuzu gerçekleştirerek, kültürel ve zamanı bir seyahat deneyimi yaşayabilirsiniz.
1. Berlin
2. Köln
Almanya gezilecek bölgeler içinde dördüncü büyük kenti olan Köln, Şimal Ren-Vestfalya Eyaleti’nin sınırları içinde bulunuyor. Sportif aktiviteleri, festivalleri, mahalli biraları, müzeleri ve çikolataları ile emsalsiz bir kent yapısı sergiliyor. Romalılar tarafınca M.Ö 38 senesinde kurulan kentin sokaklarında, Orta Çağ dönemine ilişik kiliselerden post çağdaş binalara kadar pek fazlaca zamanı yapıta rastlayabileceksiniz. Gross St. Martin, Wallraf-Richartz Museum, Ludwig Müzesi, Römisch-Germanisches Museum, Köln Katedrali (Kölner Dom) ve Çikolata Müzesi ile Köln gezinizi daha kültürel hale dönüştürebilirsiniz. Isterseniz Hohenzollern Köprüsü‘nde kent manzarasını seyredebilir yada Hohe Caddesi‘nde keyif dolu alışverişler yapabilirsiniz.
3. Heidelberg
Neckar Nehri tarafınca ikiye ayrılan ve kartpostal güzelliğini anımsatan Heidelberg, güneybatı Almanya çevresinde kurulmuş samimi bir kent. Mannheim’e 15 dakikalık mesafede yer edinen şehrin zamanı uzantısı, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar dayanıyor. Almanya’nın en eski üniversitesi olarak ehemmiyet kazanan Heidelberg Üniversitesi, dağlık şehrin merkezinde yükseliyor. İçerisinde Alman Eczane Müzesi‘ni barındıran Saray, Botanik Bahçesi, Haus zum Ritter, Friedrich Ebert‘in evi ve Kurpfälzisches Museum ise bölgeye gezinsel çekicilik kazandıran mühim yapıtlardan birkaçı.
4. Bremen
Şimal Denizi’ne ortalama 60 km mesafede yer edinen Bremen, kültürel liman kenti özelliği taşıyor. Örneksiz mimarisini günümüze değin getirebilmiş olan şehrin ilk yerleşimleri, 8. yüzyılı içine alan Şarlman döneminde başlamış. Tarih, mimari ve sanat açısından zenginlik sunan şehir, dünyaca meşhur kahve şirketi Jacobs’un ve birada öncü markalardan olan Becks’in doğduğu yer olarak ehemmiyet kazanıyor. Roland Heykeli, Marktplatz, Bremen Mızıkacıları Heykeli, Übersee-Museum Bremen, Schlachte, Kaffeemühle (Mühle Am Wall), bölgenin zamanı ve organik güzelliklerinden başlıcalarını sembolize ediyor.
5. Stuttgart
Baden-Württemberg Eyaleti’ne başkentlik icra eden Stuttgart, Neckar Nehri’ne ve Siyah Ormanlar’a yakın mesafede bulunan metropol şehirlerden bir tanesi. Ülkenin en güzel asma bahçelerini barındıran ve otomobil endüstrisinin beşik noktası olan şehir, çağdaş silüetinin yanı sıra coğrafi güzellikleriyle de ziyaretçilerini etkiliyor. Yalnızlık Kalesi, Sanat Müzesi, Porshe Müzesi, Johanneskirche Kilisesi, Wilhelma Hayvanat ve Botanik Bahçesi, gezip görülmesi ihtiyaç duyulan gezinsel rotalarını ortaya koyuyor. Bilhassa 10. yüzyıldan kalma Altes Schloss (Eski Şato), bölgenin en mühim zamanı simgesi olarak nitelendiriliyor. Günümüzde “Devlet Müzesi” maçlı kullanılan yapıta geldiğinizde, üstelik Kelt mücevherlerden çanak çömleklere kadar pek fazlaca değişik eserin yer almış olduğu varlıklı bir koleksiyon ile karşılaşabiliyorsunuz.
6. Dresden
Saksonya’nın kalbi konumunda bulunan Dresden, bünyesinde gizlediği rokoko ve barok tarzındaki mimari yapıtları yardımıyla “mücevher kutusu” olarak isimlendiriliyor. Zamanı geçmişi M.Ö 7500’lü yıllara kadar ulaşan çağdaş şehir, Elbe Nehri üstündeki sarayları, kiliseleri ve kubbeleri ile gelen misafirlerine çok büyük bir kent manzarası sunuyor. Prager Straße, Green Vault (Grünes Gewölbe), Kunsthofpassage, Fürstenzug (Procession of Princes), Brühl’s Terrace ve Semperoper, kentin geçmişten beri ayakta kalabilmeyi başarabilmiş en mühim mimari eserlerinden. Sadece bölgede, tasarımları Kuvvetli Augustus döneminde başlatılan 2 ayrı görkemli yapıt daha varlık gösteriyor. Sergi-festival alanı olarak faaliyetlerini sürdüren Zwinger ve barışın simgesi olan Frauenkirche adındaki bu iki yapıt, şehrin zamanı geçmişine ışık tutuyor.
7. Düsseldorf
Avrupa’nın mühim iş ve finans merkezleri içinde yer edinen Düsseldorf, ülkenin en kalabalık 7. şehri. 2. Dünya Savaşı’nın peşinden Batı Almanya kısmına geçen çağdaş şehir; fuar, moda ve festival haftaları yardımıyla her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlıyor. Eğlenceden sanata, alışverişten yeme-içmeye kadar her alanda adını duyurmuş olan şehre geldiğinizde, Ren Nehri kıyısında bir yürüyüşe çıkarak yorgunluğunuzu atabilir yada Altstandt meydanındaki lüks kafelerden birisine girerek sıcak kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Gündüz vakitlerinde de Tabiat Zamanı Müzesi ve Avrupa Bahçe Sanatı Müzesi ile karmaşa bir yapı oluşturan Benrath Sarayı, Rhine Kulesi, Westhphalian Parlamento Binası türündeki zamanı yapıları gezebilirsiniz.
8. Hannover
Leine Nehri üstünde bulunan Hannover, geniş yeşil alanları ve parkları yardımıyla gelen turistleri renkli bir kent görüntüsü ile baş başa bırakıyor. Mühim demiryolları ve tarımsal zenginlikleri ile 19. yüzyılda hızla sanayileşme süresine giren kentin aslolan ince ayrıntısı ise fuar merkezi olarak adlandırılması. Expo 2000’nin gerçekleştirildiği şehirde, her yıl Cebit bilişim benzer biçimde daha pek fazlaca fuar organizasyonu düzenleniyor. Bölgeye seyahat amaçlı geldiğiniz vakit fuar etkinliklerine katılarak doyasıya eğlenebilirsiniz. Ek olarak Sprengel Müzesi, Nanas, Deniz Yaşamı Akvaryumu, Lister Kulesi ve Marienburg Şatosu benzer biçimde gezinsel kıymet taşıyan mühim noktalara da ne olursa olsun uğramalısınız.
9. Dortmund
Almanya’nın en mühim demir-çelik endüstri bölgesi Dortmund; zamanı, sanatı, yeşillikleri ve teknolojik gelişmeleriyle her geçen gün ehemmiyet kazanmaya devam ediyor. Ülkenin batı kısmındaki Ruhr Bölgesi’nde uzanan metropol şehrin sokaklarında, her an sokak gösterileriyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Mesum Für Kunst & Kulturgeschicht ve Hoesch Müzesi‘ne ulaşım sağlayarak hoşça vakitler geçirebilirsiniz. Almanya gezilecek bölgeler içinde bulunan şehrin organik güzellikleriyle tanışmak için sevdiklerinizle yada çocuklarınızla beraber Dortmunt Hayvanat Bahçesi‘ne gidebilirsiniz.
10. Leipzig
Weisse, Parthe ve Elster nehirlerinin kesişim noktasında bulunan Leipzig; sanat festivalleri, müzeleri, toplumsal yaşamı ve mimarisi yardımıyla Almanya’nın kültürünü fazlaca iyi bir halde yansıtıyor. Klasik müziğin öncü isimlerinden Johann Sebastian Bach’ın memleketi olan şehirde, sanatçıyı yaşatan pek fazlaca zamanı ve kültürel yapıt mevcut. Bach Müzesi ve St. Thomas Kilisesi, bu mimari yapıtlara örnek teşkil ediyor. Almanya gezilecek bölgeler listenize ülkenin bu küçük fakat mühim şehrini ekleyebilirsiniz.
11. Füssen
Ülkenin Bavyera Eyaleti’ne bağlı Füssen kenti, masal dünyasını çağrıştıran şatoları ve eşi olmayan tabiat manzalaraları ile göz dolduruyor. Duygusal Yolu‘nun son güzergahlarından olan şehri, bolca oksijenli havada dinlenmek ve rahatlık bulmak için tercih edebilirsiniz. Biletinizi alarak ilk olarak Neuschwanstein ve Hohenschwangau ismindeki görkemli şatoları dolaşabilirsiniz. Hemen sonra ağaçların içinden görünen Forggensee Gölü‘ne giderek arkadaşlarınız eşliğinde panoromik fotoğraflar çektirebilirsiniz.
12. Bonn
2000 senelik geçmişiyle ülkenin en eski yerleşim yeri olma hususi durumunu taşıyan Bonn, Ren Vadisi’nin iki yakası üstünde uzanıyor. Almanya gezilecek bölgeler çizelgesinde görebileceğiniz kent, Almanlar tarafınca yıkıldıktan sonrasında Julianus girişimleri ile tekrardan inşa edilmiş. Ludwig van Beethoven‘in doğum yeri olan bölgede, mimariden sanata kadar her kültürel unsurda Roma geçmişine vurgu yapılıyor. Godesburg Kalesi, Kurfürsten Sarayı, Kurpark, Arithmeum Matematik Müzesi, Beethovehaus, Hofgartenwiese Parkı ve Loreley Kalesi de şehrin gezinsel dokusunu ortaya çıkartıyor.